SAKARYA’DAKİ DARBECİ ALBAY: 'YAPTIĞIM SUÇ DEĞİL, PİŞMAN DEĞİLİM'
Soruşturma kapsamında tutuklanan Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun'un, savcılıktaki ifadesinde, "Yaptığımın suç olduğunu düşünmediğim için pişman değilim." dediği öğrenildi.
Coşkun, ifadesinde, temmuz ayı başında bu göreve atandığını, yaklaşık 1 haftadır bu görevi ifa ettiğini belirtti.
"Sıkı yönetim direktifi" olarak birliğe gelen gizli ibareli yazıyı kışladaki tüm personele okuduğunu, kentteki diğer birliklere de telefonla iletildiğini ifade eden Coşkun, birliğin verilecek görev için hazır olması istendiğinde ani müdahale mangası, hazır kıta ve nizamiye nöbetçi personeline silah ve mermi dağıtımı yapıldığını, Elmasağa ve Seymen kışlasından da zırhlı personel taşıyıcı araç ve gönderebilecekleri kadar tank gönderilmesi talimatını verdiğini aktardı.
Coşkun, "Bu zırhlı araçlar Valiliğin bulunduğu mevkiye gelemediler, geldikleri mevkinin Serdivan civarında olduğunu biliyorum çünkü trafik ve vatandaşın yolu kapatması dolayısıyla gelmediler. Emrimdeki personele direktifte belirtilen çerçevede öncelikle güvenlik önlemlerinin alınması, bölgenin kontrol altına alınması, daha sonra tahliye edilmesi ve direnişte bulunulması durumunda uyarı atışında bulunmasını, direnişte ısrar edilmesi ve hatta kendilerine saldırıda bulunulması durumunda askerin silah kullanma yetkisi çerçevesinde ateş edebileceklerini söyledim. Bu talimat doğrultusunda Valilik önünde görevli Binbaşı Ali Şahin, Yarbay Alaattin Baştan ve Albay Ahmet Üzer'in açıklamış olduğum hususlar doğrultusunda ateş ettiklerini düşünüyorum." diye konuştu.
"EMRİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞTIK"
Coşkun, olay sırasında komuta kademesinin başı olarak birlik içerisinde kaldığını, yanındaki rütbeli karargah personeli ve merkez kışlanın emniyet unsurları olan rütbeli ve rütbesiz askerler hariç bütün kışladaki birliği, Valilik yerleşkesine yönlendirdiğini ifade ederek, "Gözaltına alınacak kişilerle ilgili değerlendirmeyi, yönetime el konulması durumunda Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirilecek kişi yapacaktı. Darbe girişiminin, Genelkurmay Başkanlığı komuta kademesi tarafından gerçekleştirildiğini düşündüğümüz için bu emri yerine getirmeye çalıştık." dedi.
"PİŞMAN DEĞİLİM"
Coşkun, yapmış olduğu faaliyetin emir komuta silsilesi içerisinde verilen bir emir olduğunu düşündüğünü savunarak, ifadesinde şunları söyledi:
"Yaptığımın suç olduğunu düşünmediğim için pişman değilim. Binbaşı Ali Şahin, Yarbay Alaattin Baştan ve Albay Ahmet Üzer'e topluluğun üzerine 'ateş edin' şeklinde talimat vermedim. Sıkı yönetim direktifiyle ilgili darbe öncesi Sakarya'da görevli rütbeli personelle darbeye ilişkin herhangi bir toplantıya katılmadım. Bu darbe girişimiyle ilgili daha önceden bir hazırlık ve planlama yapılmadı."
"VATANDAŞA DOĞRU ATEŞ ETMEMİZİ SÖYLEDİ"
Soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılan piyade er M.K, 15 Temmuz akşamı "tatbikat var" denilerek askeri araca bindirildiklerini ve Çark Kışlası'na götürüldüklerini belirtti.
Bir süre burada bekledikten sonra yola çıktıklarını ifade eden M.K, "Nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Binerken Muammer uzman şoföre öndeki aracı takip etmesini söyledi. Biz dışarıdaki aracı görmedik. Zira ZPT'nin içindeydik. Biz hala tatbikatın içerisinde olduğumuzu zannediyorduk. Araçtan indiğimizde Valiliğin önünde olduğumuzu gördük. Burada Murat Yaşa uzman bize, 'Olay ciddiye bindi, işin ciddiyetini anlayın, dikkatli olun' dedi. Şarjörlerimizi Valiliğin önünde silahlara taktık." şeklinde konuştu.
SABAHA KADAR VALİLİK ÇATISINDA BEKLEMİŞLER
Albay Üzer'in, MG3'lerle ateş emri verdiğini öne süren M.K, "Bize MG3'ü kurmamızı, gerekirse havaya ve vatandaşa doğru ateş etmemizi söyledi. Özellikle MG3'çü İbrahim'e halkı görebileceği hakim bir noktaya, MG3'ü kurup halka doğru ateş etmesini söyledi. Biz ateş etmedik. Daha sonra iyice kalabalıklaştı. Biz içeriye girip, Valiliğin çatısına çıkıp oraya saklandık. Sabahleyin de kışladan bir arkadaşımızı aradık. Yerimizi söyledik. O da polisi aradı ve polis de bizi aldı." dedi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Jandarma Yarbay İlhan Aysan, ifadesinde 2009 yılından beri İl Jandarma Komutanlığı Harekat Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptığını söyledi.
Aysan, darbe girişiminin olduğu gece Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş ile görüşerek yanına gittiğini belirterek, "Makamda bir süre oturdum. Beni odaya çağırdı. 'Neden telefonlarıma bakmadın.' dedi. Ben de beni aldattılar dedim ama ben gelmek istedim, emrinizdeyim dedim." diye konuştu.
İlhan Aysan, Vali Coş'un kendisine "Emniyete geç, hatanı telafi et. Emniyet Müdürü ile müşterek gözaltına alınacakların gözaltına alınmasına yardımcı olun." dediğini aktararak, şöyle konuştu:
"Ben de TEM Şubeye gittim. Şubede gözaltına alındığımı öğrendim. Türkiye genelinde ve Sakarya'da gerçekleştirmek istenen darbeye teşebbüs girişiminde çekingen kalmamın tek sebebi girmiş olduğum şoktur. Ben ne yapacağımı bilemedim. Savcıları arayamadım. Valiyi de geç aradım. İşlenen suçta iştirakim gibi bir durum söz konusu değildir. Bana askeri merciler tarafından verilen talimatları ve emirleri, mesaj formunda belirtilen emirleri kesinlikle uygulamadım."
"POLİSLERİ VURUN EMRİ GELDİ"
Tutuklanan Albay Ahmet Üzer de "Yurtta Sulh Konseyi başkanlığı tarafından hazırlandığı belirtilen sıkıyönetim direktifi getirildi. Kurmay Albay Uğur Coşkun bunun üzerine bütün rütbeli personele okudu. Herkes böylece ordunun yönetime el koymaya çalıştığını öğrenmiş oldu." dedi.
Tutuklanan Astsubay Üstçavuş Emre Aydın, darbe girişimi gecesinde Albay Ahmet Üzer'in tatbikat amaçlı Sakarya Valiliğinin önüne gidileceğini söylediğini belirtti.
Aydın, Üzer'in megafonla Valilik içerisindeki polislere bina dışına çıkmaları gerektiğini söylediğini, polisler çıktıktan sonra da kendilerine binanın içini kontrol etmelerini emrettiğini kaydetti.
Emri yerine getirdikten sonra aracın yanına gittiğini kaydeden Aydın, "Bu sıra Ahmet Albay megafonla polis memurlarını vurmamız konusunda emir verdi. Kendisi bu sıra ateş ediyordu. Bu sıra vatandaş üzerimize yürüdü." iddiasında bulundu.
"Darbe yapıyoruz Valiliğe el koyun"
Tutuklananlardan Kıdemli Başçavuş Dursun Çördük de ifadesinde Valilik önünde araçlardan indiklerini belirterek, Albay Ahmet Üzer'in kendilerine "Darbe yapıyoruz Valiliğe el koyun." dediğini söyledi.
Albay Üzer'in yanına bir grup erbaş ve eri alarak Valilik içerisine doğru gittiğini aktaran Çördük, şu iddialarda bulundu:
"Biz Valilik dışında otluk alana, İkmal Kıdemli Başçavuş Birol Hamarat ve İkmal Kıdemli Çavuş Ali Bülbül ve Bakım Kıdemli Başçavuş Mustafa Bekar ile bu darbeye iştirak etmemek için saklandık. Daha sonra Valiliğin giriş kapısına giderek halka kapıları açtık ve polise silahlarımızı teslim ettik. Albay Üzer bize ateş etme emri vermişti, biz kesinlikle silahlarımızı kullanmadık."
"ALBAY, GÖREVE KATILMAYANLARIN VURULACAĞINI"
Tutuklanan Kıdemli Başçavuş Birol Hamarat ifadesinde Albay Üzer'in "göreve katılmayanların vurulacağını" söylediğini iddia ederek, "Albay Üzer, bize içeriye kimse alınmasın, sivil halka silah doğrultulması şeklinde talimat verdi. Sivil halk gelmeye başladı. Halkın sayısı artınca müdahale etme şansımız kalmadı. Biz polise teslim olduk. Silahımızı verdik." şeklinde konuştu.