HÜSEYİN ÖZ: "BÜYÜKŞEHİR SAPANCA’YA ÇİVİ ÇAKMADI'
Sapanca Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz, Büyükşehir Belediyesi hakkında Kollektör hattı, Uzunkum Sahil Yolu, Kırkpınar Havaalanı, Kurtköy Rekreasyon Projesi ve Sapanca Meydanı ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
Hüseyin Yaşar Öz, 2014 Yerel Seçimlerine kadar eski Belediye Başkanı İbrahim Uslu'nun ekibinde uzun süre Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Büyükşehir belediyesi ile bir çok konuda karşı karşıya geldi. Öz, o günlerde yaşananları Sapanca Gazetesi'ne anlattı.
SAPANCA – KIRKPINAR SAHİL YOLU
Sapanca'dan Kırkpınar'a kadar uzanacak bir sahil yolu için proje geliştirdiklerini belirten Öz, amaçlarının hem bu alanları vatandaş kullanımına açmak hem de kamulaştırma yapılmadan vatandaşların bahçesinden geçirilen kanalizasyon hatlarının servis yolunu yapmak olduğunu söyledi.
Öz, proje hakkındaki detay ve yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:
"2006 veya 2007 yılıydı. Sapanca – Kırkpınar Sahil Yolu projesine başladık. Amacımız şuan Richmond Otelin bulunduğu yerden eski aktar çiftliğinin olduğu alana kadar sahil yolu yapmaktı. Hem sahil yolu yapacaktık hem de vatandaşların önünü açacaktık. Burada Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (SASKİ) 2 bin 450 metrelik taşıyıcı hattı bulunuyor ve vatandaşların bahçesinden geçiyor. Oluşacak bir arızada SASKİ'nin müdahale şansı dahi yok. Lağım olduğu gibi göle akıyor ve yer vatandaşın olduğu için SASKİ giremiyor. Çünkü tüm hat ve terfi istasyonları vatandaşların bahçesinde. Ne bir kamulaştırma var ne başka bir şey. Hattı geçirip öyle bırakmışlar. O zamanlar bir çok kez kanalizasyon göle aktı belki şimdide akıyor basında yer yer yazıldı. Biz hem bu tür sorunlar yaşandığında müdahale edebilmek hem de bu alanları vatandaşın kullanımına açabilmek amacıyla SASKİ'den 2 bin 450 metrelik bu hattın üzerine işletme yolu yapılması talebinde bulunduk. Belediye olarak ta yardımcı olacağımızı söyledik. SASKİ devamında bu yolun yapılması için belediyemize resmi yazı yazdı bizde yola başladık. 700 metrelik kısmını da tamamladık. Üstüne bir anda SASKİ'nin avukatları geldi. Bizi dava etti. SASKİ bunları yaparken tüm muhalefet üyeleri de SASKİ'nin yanında yer aldı. Ancak aynı muhalefet üyeleri Uzunkum Sahil yolu bitince 'Kırkpınar Sahil Yolunu' da yapalım dedi. Tabii ki iş işten çoktan geçti. Kırkpınar – Sapanca Sahil Yolu, Uzunkum Sahil Yolu'ndan çok daha güzel, gölden 10 metre ile 30 metre içeride bir yol olacaktı. Şuan oralara girmeniz mümkün değil. Buralarda en az 30 santim Azot yığını, evsel atıkların tortulaşmış tabakası duruyor. Sizde biliyorsunuz bu hizmeti yapmak için mücadele eden başkanımız bundan 6 ay ceza aldı."
"KOLLEKTÖR HATTI ÇÖKTÜ"
Sapanca Gölü'nde bulunan kollektör hatlarının 2 kez çöktüğünü ve hatalı olarak yapıldığını ifade eden Öz, "İller Bankası İstanbul, Ankara ve Eskişehir Genel Müdürleri geldi. Kendilerine bu hatların sağlıklı yapılmadığını anlattık. Çünkü Uzunkum'dan Arifiye'ye kadar olan 93 metre hat işletmeye alınmasından 1 sene sonra tamamen çökmüştü. Ayrıca kollektör hattı 1999 Marmara Depreminde Sarp Deresi yakınlarında 20 metre aşağıya gitti. Yani Belediye Halk Plajı'ndan Harmanlık Terfi İstasyonu'na kadar olan hat komple çöktü. Sorunlu olan bu hatları tamamen iptal edip yenisinin yerin altında yapılması önerisinde bulunduk. Böylece Arifiye Gölbaşı'na kadar tüm vatandaşların önü açılacak gölü kapatan şuan ki çirkin görüntünün önüne geçecektik. Yetkililerin bize verdiği cevap 'iller bankası yanlış yapmaz' oldu. Hatların daha önce yıkıldığını görmezden geldiler. Yine kendi bildiklerini yaptılar. Bakın Gölbaşı'ndan Arifiye'ye kadar gölü kaptan bir kötü bir duvar ortaya çıktı." dedi.
DURAN - TOÇOĞLU FARKI
Sakarya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Duran'ın ilçe belediyelerine daha fazla değer verdiğini savunan Öz, "Aziz Duran zamanında çok önemli bir olay gerçekleşti. Aziz Duran seçilmesinin ardından Tunatan Tesislerinde bir toplantı düzenledi. Bir masada Sakarya Büyükşehir'in 16 tane daire başkanı, diğer masada ise ilçe belediye başkanları ve büyükşehir belediye meclis üyeleri vardı. Aziz Duran daire başkanlarına dönerek, 'Bunlar benim belediye başkanlarım ve belediye meclis üyelerim. Bunların dediği benim dediğimdir' dedi. Bütün daire başkanları Duran'ın açıklamaları sonrası belediye başkanlarına ve meclis üyelerinde karşı saygılıydı. Tüm öneri ve istekleri dikkate alıyorlardı. Zeki Toçoğlu ise 2009 yılında göreve geldikten sonra tüm belediye başkanları ve büyükşehir belediye meclis üyelerini meclis binasında topladı. Kendi makamına da dönemin Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Zafer Poyraz'ı oturttu. Poyraz'da belediye başkalarına dönerek 'şunları bunları yapacaksınız' diye talimatlar yağdırdı. İşte Duran ve Toçoğlu arasındaki fark. Bundan sonraki süreçte de belediye başkanları daire başkanlarının emrine girdi desek yalan olmaz." şeklinde konuştu.
HAVAALANINA YAZIK OLDU
Kırkpınar Havaalanının izninin alındığını ancak SASKİ'nin 2 gün sonra çıkacak izni beklememek için hızlı bir şekilde havaalanını yıktığını iddia eden Öz, "SASKİ'den belediyemize, yönetmelik gereği Kırkpınar Havaalanın yıkılması gerektiği yönünde bir karar geldi. Bizde bunun üzerine Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan yazı aldık. İlk toplantıda karar alınacak ve havaalanı yıkılmayacaktı. Koruma kurulundan alınan yazıyı Zeki Toçoğlu'na götürdük ve rica ettik. '2 gün sonra karar çıkacak buda yazısı. Yıkımı yapmayın 2 gün bekleyin.' dedik. Toçoğlu yazıyı SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş'e gönderi. Ayrıca yanımda telefonla arayıp yıkımı bekletmesini söyledi. Ancak Rüstem Keleş bunları dikkate almayarak yıkımı gerçekleştirdi. 2 gün bekleseydi milli servetin üzerinde dozerler dolaşmayacaktı. Biz tüm bunlara rağmen binayı sökmeye başlamış ve yarısına kadar da gelmiştik. Yıkım ekiplerine olay günü yine rica ettik bunlar kamunun, vatandaşın malı bekleyin geri kalanını sökelim dedik. Ancak SASKİ'nin avukatı olan bayan buna müsaade etmedi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bizim yazık olmasın milli servet diye sökümünü gerçekleştirdiğimiz malzemenin üzerine paletli kepçe çıkartıp paramparça ettiler." diye konuştu.
BURADA BİR BELEDİYE VAR
Büyükşehir Zabıtasının yaptığı işlemlerde ilçe belediyesini hiç bir şekilde bilgilendirmediği savunan Öz, "Zabıtlar Sapanca'da gitmedik yer bırakmadılar. Onu durdur buna tutanak yaz hiç durmadılar. Ama gel gelelim bir kere olsun Sapanca Belediyesi'ne gelmediler. Bir kere bize bir şey sormadılar. Bu doğrumu yanlış mı hiç düşünmediler. Milletin döktüğü çöp yüzünden Vural Kamışoğlu'na ceza yazdılar. Gidip 'Ne yapıyorsunuz? Burada adam çöp dökmeyi bırak, temizliyor' dedim beni şikayet ettiler 14 ay hapis cezası aldım. O dönem Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanıydım. Bir yerde bana bağlı olan zabıta bana dava açtı ve 2 yıl avukatların uğraşısı sonrası ceza aldım." dedi.
UZUNKUM SAHİL YOLU
Uzunkum Sahil Yolunun yapımı sırasında büyükşehir Belediyesi Çevre Zabıtasının her gün gelip tutanak tuttuğunu, inşaatı durdurmaları için işlem yaptığını iddia eden Öz, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Yürüyüş yolu projesini hazırladık ve maddi olumsuzluklar sebebiyle bu projeyi Sakarya Büyükşehir'e sunarak onların yapmasını istedik. Daha sonra bir çok kez gidip projenin akıbetini sorduk. Bize Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna gidip izin almamızı söylediler. Bizde projeyi onların yapacağını hatırlatarak bu iznin Sakarya Büyükşehir tarafından alınması gerektiğini söyledik. Gel git aylar geçti. Başkanımız Uslu'yla oturduk konuştuk. Büyükşehir projeyi yapmamak için her şeyi yapıyordu. Bizde kendimiz yapma kararı aldık. Nisan ayıydı elimizdeki ağaçların mevsimi geçiyordu biran önce dikilmeleri lazımdı. Ağaçları dikmeye başladık. Bu sırada proje hala Büyükşehir'de ancak çevre zabıta her gün gelip tutanak tutuyor ve projeyi durdurmamızı istiyordu. Bizde her gün bu ekipleri bölgeden zorda olsa gönderiyorduk. Proje 360 gün sürdü deseniz 360 gün projeyi durdurmaya geldiler. Her gün kavga ettim ve gönderdim. En son beni şehircilik daire başkanlığına çağırdılar. Sorunu çözmek istediklerini söylediler. Tabi dedim. Gittim görüştük. Sapanca'ya gelmek istediler buyurun dedim. İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı, 1-2 farklı daire başkanı ve Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı geldi. Uzunkum Sahil Yolu'nun eski halini, yapmak istediklerimi hem anlattım hem de resimlerle projeyi izah ettim. Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı uzun uzun inceledi ve daire başkanlarına dönerek 'siz bu adama madalya vermeniz lazım" dedi. 'Siz bu projeyi neden, hangi sebeple durduruyorsunuz' diye sordu. Verecek cevap bulamadılar. Biz çalışmalara devam ettik ve sonuna geldik. Projeyi Büyükşehir'e vermemizin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmişti. Sahil yoluna Büyükşehir'den bir ekip geldi. Ne yaptıklarını sordum zemin etüdü yapacaklarını söylediler. Bizde büyükşehirdeki ilgili birimi aradık durumu sorduk. Bize projeye başlayacaklarını söylediler. Bizde projenin tamamlandığını söyledik. Komik bir durum ortaya çıktı. Bu projeden arda kalan SASKİ'nin avukatları ve Büyükşehir'in çevre zabıtasının her gün bizi durdurmaya çalışması oldu.
"BÜYÜKŞEHİR'İN TEK ÇİVİSİ YOKTUR"
Uzunkum Sahil Yolu bitti açılışına SASKİ ve Büyükşehir'e tepki için katılmadım. Çünkü bizi engellemek için her şeyi yaptılar ama gelip açılışını yapıp kendileri yapmış gibi basına haberleri servis ettiler. Şu kadarını söyleyeyim bu projede Büyükşehir'in tek katkısı bisiklet yolunu boyamak oldu. Geri kalan her şeyi yani projenin tamamını Sapanca Belediyesi kendi bütçesi ile yapmıştır. Büyükşehir Sapanca'ya çivi çakmışlığı yoktur."
SPOR KOMPLEKSİ
Spor kompleksinin yapımı sırasında büyükşehir belediyesinin yine bir çok engel çıkardığını savunan Öz, "Göl Mahallesi'nde yaptığımız spor kompleksi için proje öncesi uzun bir süre hazırlık yaptık. Su kanalları ve dolgu işlemlerini gerçekleştirdik. Tabi yine çevre zabıta her gün gelip projeyi durdurmak istedi. Yine her gün kavga ettim kendilerini bölgeden gönderdim. Zabıta gizli gizli inşaatın resimlerini çekip Zeki Toçoğlu'na götürmüş. Büyükşehir Belediye Meclisi'nde sayın Toçoğlu resimleri İbrahim Uslu'ya göstererek herkesin önünde 'bunlar ne' diye çıkışmış. Uslu meclis dönüşü beni aradı ve spor kompleksine çağırdı. Yanında Erol Aslan Cebeci ve Hayati Aracı vardı. Başkan gerçekten sinirli ve üzgündü. Mecliste olanları anlattı. Üzerine Erol Aslan Cebeci bana projenin detaylarını sordu ve anlattım. Dinledikten sonra şaşırdı ve 'bunların hepsini burada mı yapacaksın' dedi. Evet dedim. 'Çok güzel bir proje buna nasıl karşı çıkarlar' dedi. Erol bey bana devam etmemi ve bitirmemi söyledi. Bende bitirdim. Yine Toçoğlu geldi açılışa ben katılmadım. Yine engellemek için elinden geleni yaptığı bir projeyi gelip açtı." diye konuştu.
KURTKÖY REKREASYON ALANI
Kurtköy'deki projenin gerçekleştirilmesi sırasında bir çok kez şikayet edildiklerini kaydeden Öz, "SASKİ, bizi Devlet Su İşleri'ne şikayet edip dava açtırdı. Biz ne yaptık? Vatandaşa hizmet olsun diye çalıştık. Şuan düğün salonun olduğu yer, 4 tane gölet ve teraslar yaptık. Suyun hızını kestik, erozyonu önledik. Bizi gölün su akışına müdahale ediyoruz diye şikayet ettiler. Devletin kendisi suyun malzeme taşımasını engellemek için setler yapıyor bunu bile bile şikayet ettiler. Biz gelen zabıtları da tüm engellemeleri de aşmayı başardık, projeye devam ettik. Büyükşehir'in Sapanca lehine bir tane karar aldığını söylesinler bana. Söyleyemezler çünkü yok öyle bir şey." şeklinde konuştu.
SAPANCA MEYDANI
Sapanca Meydanı Projesinin kendilerinin çizdiği proje dışında gerçekleştirildiğini ve yarım bırakıldığını ifade eden Öz, şöyle konuştu:
"Sakarya Büyükşehir'in 2009-2014 yılları arasında Sapanca'ya yaptığı tek şey projesine aykırı olarak yaptığı Sapanca Meydanı'dır. Biz buranın projesini şuan Sapanca Belediyesi Fen İşleri Müdürü olan Tuncay Akın'la beraber yaptık. Arnavut Kaldırımı olan yerlerde normalde Andezit Mermer vardı. Kaldırımlar farklı ana yollar farklı renkteydi. Klasik aydınlatmalarla birlikte çok güzel bir projeydi. Projede şuan olduğu gibi meyilli bir meydan yada tribün yoktu. Havuzlar ve çok güzel peyzaj çalışmaları yer alacaktı.
"BÜYÜKŞEHİR 14 MİLYON LİRA PARA KESTİ"
Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sapanca'ya esas projesi dışında yapılan ve yarım bırakılan 700 bin lira maliyetle meydan yapmış oldu. Ancak Büyükşehir'in belediyemizden 2009-2014 yılları arası kestiği para 14 milyon lira. Karşılığı ise sadece bu yarım park. Şimdi diyecekler ki artıma tesisi yaptık. Bende soruyorum o tesis suyun ne kadarını arıtıyor. 3 milyon yatırım yaptılar ama enteresan oldu. Çünkü orada arıtılmış su ile arıtılmamış su birbirine karışıyor. Sapanca'nın yüzde 10'una hitap eden bir arıtma tesisi. Yazın ani yağmur yağdığında çamurlanan su sonrası vanaları kapatmamak için yapılan bir tesis. Sapanca'nın sadece yüzde 10'luk kısmına yetecek bir arıtma. Zaten buradan çıkan su, 7 Gözlerde arıtılmamış suya karıştırılıp ilçeye veriliyor."
"SASKİ SUYU KAR VE TİCARİ AMAÇLI SATAMAZ"
DSİ'nin Sapanca Gölü'nü gelir getirici amaçlarla kullanmamak şartıyla SASKİ'ye tahsis ettiğine dikkat çeken Öz, "Benim tahminin Sapanca Gölü'nden minimum 200 milyon liralık su çekip satıyorlar. Devlet Su İşleri'nden aldıkları tahsiste şart şu. 'Ticari amaçla kullanmamak, rant sağlamamak, paraya çevirmemek.' Sen şimdi bu suyu satıyorsun, Büyükşehir'e finansman desteği sağlıyorsun ve gelip köylerdeki evlerden su parası alıyorsun. DSİ size bu tahsisi kar etmeniz amacı ile vermedi. Sen buradan kazandığın parayla su için yatırım yapabilirsin ona bir şey yok ama öyle mi? Hayır. Sen buradan para kazanıp Büyükşehir'i finanse edemezsin. Suyu maliyetine vatandaşa vermek zorundasın. Buda 2002 yılında DSİ'nin vermiş olduğu tahsiste yazar. Gelir getirici amaçlarla kullanılmamak şartıyla size bu suyu tahsis ediyorum der." şeklinde konuştu.
SAPANCA KAVŞAĞI
Sapanca Köprübaşı Mevkisinde yapılan kavşak ile ilgili iddialarda da bulunan Öz, "Sapanca girişine kavşak yaptık ancak Büyükşehir biz yaptık dedi. Biz kavşak için, Karayollarına proje çizen, işinde uzman bir mimarla çalıştık. Ancak büyükşehir buna müdahale etti ve şuan ki ilginç haline getirdi. Kazısını, dolgusunu, asfaltını, kaldırımını, baskı betonunu, çevre düzenlemesini ve peyzajını biz yaptık. Onlar sadece sinyalizasyon sistemini kurdular. Ama çıkıp her yerde kendileri yapmış gibi reklam yaptılar." dedi.
"ASFALTI BÜYÜKŞEHİR'İN ATMASI GEREKİYOR"
Köy ve ana caddelere atılacak asfalt ile ilgili de açıklamalarda bulunan Öz, "Sapanca'da ne kadar cadde varsa bunların bakımı, onarımı, asfaltı, reklam vergisi vs. Tüm bunlar hepsi Büyükşehir'e aittir. Sapanca'ya gelen paranın yüzde 35'i büyükşehir, yüzde 10'u ise SASKİ için kesiliyor. Bizim dönemimizde öyleydi. Yani toplamda yüzde 45'lik bir rakamdan bahsediyoruz. Bunları Sapanca'ya hizmet için alıyor." diye konuştu.
"TOÇOĞLU OLDUĞU SÜRECE HİZMET GELMEZ"
Sapanca'ya yapılan haksızlıklar sebebiyle büyükşehir meclis toplantılarına ve SASKİ kurul toplantılarına katılmamaya başladığını belirten Öz, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Tüm yaşadıklarımızdan sonra. Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olamama, SASKİ komisyonunda yer almama rağmen toplantılara katılmamaya başladım. Neden gideyim ki? Anladım ki bu bağdan üzüm çıkmaz. Çünkü Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bize bakışı belli. Evet benim oraya gitmemem yanlış. Gidip mücadele etmem lazımdı. Ancak tüm kalbimle söylemek istiyorum mücadele etmek mümkün değildi. Şuan mevcut düzende Sapanca'ya yapılan haksızlıklara karşı bir şey yapılabileceğini sanmıyorum. Buna ne bizim nede belediyemizin gücü yeter. Kocaeli'ne bağlanmak istiyoruz diyelim. Bunun kararını yine büyükşehir belediye meclisi alacak. Referandum bunu etkilemiyor. Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi bağlanabilir diyecek, Kocaeli'de evet bize gelebilir giyecek. Tekrar söylemek istiyorum sayın Toçoğlu orada olduğu sürece Sapanca'ya hizmet gelmez. Burada uzun yıllar görev yaptım. Bunca tecrübenin ardından şunu sormam gerekiyor. Sapanca'nın gelişmesinde engel Sapancalı olmayanlar mıdır yoksa Sapancalılar mıdır. Öyle şeyler gördüm, yaşadım ki beni bunu düşünmeye sevk etti. Biz birbirimizi tutmuyoruz ki başkası bizi tutsun. Önce kendimize bakacağız o güç ve kuvvetle dışarıdan istediğimiz alacağız. Hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım Sapanca'nın lehine konuşmamız ve davranmamız lazım."
Sapanca Gazetesi