YARGITAY, UNUTULAN CÜZDANDAKİ PARAYI HARCAYANA 5 SENE HAPİS TALEP ETTİ
Sakarya'nın Sapanca ilçesinde vatandaşın dinlenme tesisinde unuttuğu cüzdandaki paraları harcayan ve çekleri paraya çevirmeye çalışan şahsa 5 yıl hapis istendi.
Yerel Mahkeme, unutulan cüzdandaki parayı harcayan şahıs hakkında açılan halk davasında, şikayetçinin olmaması ve kaybolan ya da yanlış neticesi ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf edildiği sebebiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Temyiz üzerine davada nihayet sözü açıklayan Yargıtay, dinlenme tesisi lavabosunda bir vatandaşın unuttuğu cüzdandaki parayı harcayan, çeki de bozdurmaya kalkışan kişinin 2 yıldan 5 seneye kadar hapis cezasıyla yargılanması gerektiğine hükmetti.
Sakarya'nın Sapanca ilçesinde 2011 senesinde meydana gelen olayda, şehirlerarası yolculuk yapan bir vatandaş, mola verilmekte olan dinlenme tesisinin lavabosunda içerisinde kartvizit, sürücü belgesi, nakit ve çeklerin de bulunduğu cüzdanı unuttu. Lavaboya gelen kimliği belirsiz bir şahıs , unutulan cüzdanı aldı. Kısa bir zaman akabinde lavaboda unuttuğu cüzdanını almaya gelen vatandaş, cüzdanın bulunmadığı farketti. Vatandaşın kayıp müracaatı üzerine olayla ilgili tahkikat başlatıldı. Cüzdandaki parayı harcayan şahıs , cüzdandaki çeki öğrenim etmek amacıyla gittiği bankada, emniyet güçlerinde sonunda yakalandı . Olayla ilgili Sapanca Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Hırsızlık' suçundan açılan davada yargıç karşısına çıkan sanık, kaybolan eşya üzerinde tasarrufta bulunduğunu ortaya koyarak beraatini talep etti . Kararını ifade eden mahkeme, Türk Ceza Kanunu'nun 160. maddesi çerçevesinde kaybolmuş ya da yanlış neticesi ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu sebebiyle şikayet yokluğu dolayısıyla davanın düşürülmesine hükmetti.
KAYBEDİLEN EŞYA OLABİLMESİ İÇİN SAHİBİNİN YERİNİ BİLMEMESİ GEREKİR
Cumhuriyet savcısı kararı temyiz etti. Dava dosyasını tekrardan inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, kaybolmuş ya da yanlış neticesi ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun hukuki konusunu oluşturan eşyanın kaybedilmiş olmasından söz edebilmek için malın sahibinin eşyanın hangi yerde olduğunu bilmemesi ve eşyanın egemenlik alanından çıkması gerektiğine ilgi topladı .Kayıp olaylarında, eşyaya sahip olma olanağının kalmamış olmasının arandığının, somut olayda mağdur tarafından suça konu cüzdanının, bıraktığı lavaboda olduğunun bilindiği ve lavabodan ayrıldıktan kısa zaman akabinde unuttuğu cüzdanını almak için döndüğünde cüzdanının yerinde bulunmadığı ayrım ettiği hatırlatıldı. Yargıtay kararında, "Sanığın elde ettiği cüzdanın, içinde mevcut bulunan kimlik ve ehliyet sayesinde mağdura ait olduğunu bildiği anlaşılmakla; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b maddesinde yapılan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, eylemin nitelendirilmesinde hataya düşülerek aynı yasanın 160. maddesinde yapılan kaybolmuş ya da yanlış neticesi ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu sebebiyle şikayet yokluğu dolayısıyla düşme kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir." söylendi.
5 YILA KADAR YARGILANMALI
Yargıtay kararında dikkat çekilen TCK'nın 142/1-b maddesinde "Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla beraber kilitlenmek yoluyla ya da bina ya da eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşyanın çalan kişinin iki yıldan 5 seneye kadar hapis cezasına hükmolunur" ifadesi yeralıyor. Yerel mahkemenin davanın düşürülmesinde legal dayanak gösterdiği TCK 160. maddesinde ise şu ifadeler bulunuyor : "Kaybedilmiş olması dolayısıyla malikinin zilyedliğinden çıkmış olan ya da yanlış neticesi ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin ya da yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta mevcut bulunan şahıs , şikayet üzerine, bir seneye kadar hapis ya da adlî nakit müeyyidesi ile cezalandırılır."