ÖZKAYNAK'IN YARGILANDIĞI DAVAYA DEVAM EDİLDİ
O Davada, İşadamı Bilgin Özkaynak'ın Sapanca'daki çiftlik evindeki aramaya tanık olan çalışanı Ahmet Nazif Edip ile Narin Korkmaz'ın evindeki aramaya katılan iki polis memuru dinlendi.
İzmir'de, muvazzaf asker ve sivil 357 sanığın yargılandığı 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasına 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada, işadamı Bilgin Özkaynak'ın Sapanca'daki çiftlik evindeki aramaya tanık olan çalışanı Ahmet Nazif Edip ile Narin Korkmaz'ın evindeki aramaya katılan iki polis memuru dinlendi. Mahkeme sırasında, polis kamerası kayıtlarını da izleten Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, Görüntülerin 57'nci saniyesine dikkat edilmesini istedikten sonra, Narin Korkmaz'ın evinin bulunduğu kata arama yapılmadan önce bir polis memurunun neden çıktığını, tanık polis memurlarına sordu.
Bayraklı Adliyesi 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya aralarında Bilgin Özkaynak, Narin Korkmaz gibi tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Geçen Temmuz ayındaki duruşmada, tüm sanıkların tahliye edilmesiyle, tutuklusu kalmayan duruşmada ilk olarak, davanın bir numaralı sanığı durumundaki Bilgin Özkaynak'ın Sapanca'daki çiftlik evinde aramaya tanık olan çalışanlardan Ahmet Nafiz Edip tanık olarak dinlendi. Çiftlik evindeki aramaya, konudan haberdar olmaları üzerine aynı zamanda şoförlüğünü yaptığı Bilgin Özkaynak'ın aynı adı taşıyan oğluyla katıldıklarını söyleyen Edip, "Evdeki arama sırasında İzmir'den gelen polisler, yanlarına ne Sakarya ve Sapanca polisini ne de bizi yaklaştırdı. Hatta orada aramaya yasal olarak nezaret etmesi gereken muhtarı dahi bir köşede oturttular. Evden dijital bir materyal bulunduğunu görmedim, sadece Bilgin Özkaynak'a ait antika değerindeki silahları gördük" dedi.
Ahmet Nazif Edip, avukat Muzaffer Sevgi Sakarya'nın, tutanakta imzası bulunduğunu hatırlatarak neden imza attığını sorması üzerine de "Oradaki polis müdürü bize, 'bir şey bulunmadığını, silahların olduğunu, onları da Sapanca emniyetinden geri alabileceklerini, İzmir'den geldiklerini ve fazla vakitlerini olmadığını geri dönmeleri gerektiğini' söyledi. Tutanağı okudum ama öyle dikkat etmeden imzaladım" dedi.
HAKİM POLİSİ SORDU
Duruşmada, daha sonra davanın iki numaralı sanığı durumundaki Narin Korkmaz'ın, Pamukkale Üniversitesi öğrencisi olarak Denizli'de bulunduğu sırada İzmir'deki baba evinde yapılan aramaya katılan polis memurları Yaşar Güzel ve Hanefi Aydın tanık olarak dinlendi. Ayrı ayrı dinlenen polis memurlarından Yaşar Güzel, arama günü 7 - 8 kişilik bir ekiple Korkmaz'a ait eve gittiklerini ve arama yaptıklarını kendisinin ekipte, arama anlarını görüntü kaydına almakla görevli olduğunu anlattı. Bu sırada, Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, tanık polise ifadesinin ardından ekipten birilerinin arama öncesi suç unsuru olarak dosyaya giren materyallerin bulunduğu evin üst katına çıkıp çıkmadığını sordu. Tanık polis memuru Güzel ise "Hatırlamıyorum" yanıtı verdi. Bu cevap üzerine Mahkeme Başkanı Kızıltaş, arama anında kaydedilen görüntülerin, salondaki perdeye yansıtılmasını istedi. Görüntülerin 57'nci saniyesine dikkat edilmesini isteyen Hakim Orhan Kızıltaş, bu sırada üst kattaki daireye, evdekilerin aşağıya çağrılmasından sonra polis memurlarından birisinin merdivenlerden çıktığını gösterdi. Ardından da bu polisin kimliğini, sordu.
Tanık polis memuru Yaşar Güzel de görüntüdeki kişinin Ali Bekar olduğunu ve halen Ağrı'da görev yaptığını söyledi. Bu konuda daha önce, Mülkiye Başmüfettişi Alpaslan Işık'a da ifade verdiğini dile getiren diğer tanık polis memuru Hanifi Aydın ise soruşturma kapsamında arama öncesi dönemde aynı zamanda Narin Korkmaz'ın görüntülü takibinde de görev aldığını, bu dönemde herhangi bir belge alışverişini görmediğini söyledi. İfadelerin alınmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın 'Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istendi.
İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından 'fişlendiği' iddia edildi. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek' suçlamasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası talep edildi. TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Nisan 2013 tarihinde görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44'ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 kişi tahliye edildi. TMK 10. maddesiyle görevli 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararlaştırılmış ve bu mahkemece görülen son duruşmada 5'i asker 10 tutuklunun da tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu sanık kalmamıştı.