RECEP UNCUOĞLU CANLI YAYINDA SORULARI CEVAPLADI
AK Parti İl Başkanı Recep Uncuoğlu, Gazeteci Salih Yalçıntaş'a Medyabar canlı yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
İl Başkanı Uncuoğlu, Sakarya Halk Gazetesi Genel Yayın Müdürü Salih Yalçıntaş'ın sorularını cevapladı.
İşte AK Parti İl Başkanı Recep Uncuoğlunun açıklamalarından satır başları:
''30 Mart Yerel Seçimleri belki de Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş bir şekilde büyük bir manipülasyona maruz kaldı. Bu girişimler 30 Mart Yerel Seçimlerini bir güvenoyu yoklamasına dönüştürdü.
30 Mart'ta sadece belediye başkanlarımız için, meclis üyelerimiz için değil; Türkiye'nin istikrarı için, AK Parti hükümeti için, Başbakanımız için, Recep Tayyip Erdoğan için sahadaydık.
30 Mart'ta belki de ilk defa mevsim şartlarını da zorlayacak bir şekilde yağmur altında, dışarıda en canlı ve en hareketli seçim atmosferini yaşadık.
Vatandaşımız 30 Mart'ta büyük bir mesaj verdi. Kalkışmaya karşı dur dedi, hükümetine, başbakanına güvenoyu verdiğini ve aynı zamanda bir daha başka yollarla, medya yoluyla, bir takım yargı operasyonlarıyla, anayasal sınırların dışına çıkmış tüm kurum ve kuruluşların siyasete yön verme girişimleri istemediğini gösterdi.
Gezide yan yana gelmesini dahi hayal edemeyeceklerimiz yan yana geldiler.
Bu olaylarda hepsinin özlemi o eski, puslu vesayet günleri. Ve o günlerden elde ettikleri kolay kazanımları, imkanları, imtiyazları tekrar elde etme gayreti içerisindeydiler.
Türkiye'de vesayet kurma adına ne kadar dönüştürülebilecek kurum varsa bunlar denenmiştir. Yüksek yargı başka bir vesayet örneği göstermiş. Anayasal çeşitli kurumlar her zaman çeşitli farklı mesajlar vererek, siyaset üzerinde etkin ve egemen olmaya çalışmış.
'21. yüzyıl Türkiye'sinde görmeyi bile hayal edemediğimiz bir muhtıranın Genel Kurmay sitesine bir gece yarısı konması. Suikast planları, darbe planları, ayışığı, balyoz, yakamoz derken Türkiye'de AK Parti iktidarında 28 Şubat ve 12 Eylül'le yüzleştik, arka planlarını gördük.
Milletimiz şu 12 yılda Türkiye'nin geçmişte neler kaybettiğini gördü. 12 yıllık kısa bir zaman zarfında dahi o Cumhuriyet tarihine sığdırılmış işlerden daha fazlasının yapılabildiğini gördü.
İSTİKLAL MARŞINI BİLMEYEN ADAY
Halkımız ilk kez kendi oyuyla Cumhurbaşkanını seçecek ancak muhalefet partileri kendi adaylarını dahi çıkartabilmiş değiller. Belli odakların yönlendirmesiyle bir aday çıkartılmış, o adayında bizim toplumumuzun hissiyatıyla uyuşan bir aday olduğunu söylemek neredeyse imkânsız. İstiklal Marşını bilmeyen bir aday. Bu ülkemiz için bir talihsizliktir. Keşke muhalefet partilerimiz de güçlü olabilseydi, kendi adaylarını çıkartabilselerdi. Başkalarına hizmet etmeleri çok kötü. Samimi CHP'li ve MHP'li seçmenin partilerine sahip çıkmaları gerekiyor.
SAKARYA'DA YÜZDE 65 OLUR
Biz Sakarya için yüzde 65'in altına düşmeyeceğimize inanıyoruz. Türkiye genelinde ise Allah'ın izniyle yüzde 55 civarında oy alacağımıza inanıyoruz. Her bir oy Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu iradenin, duruşun destekçisi demektir. Her bir oy Sayın Başbakanımızın dış politikadaki sağlam duruşuna dertsek olmak demektir. Hedefimiz Sakarya'dan güçlü bir destek sağlamaktır.
ERDOĞAN SONRASI AYNI DİSİPLİNLE DEVAM
AK Partide her konu açık bir şekilde konuşulur. İstişareler yapılır ve buna göre karar alınır. Kendi iç dinamiklerimiz, milletimizin talepleriyle ortaya konur ve ona göre karar alınır. AK Parti milletin taleplerine göre kendini yenilemiş bir partidir. Gündemi belirlenen değil, gündemi belirleyen bir partidir. Kriz beklentileri oluşan dönemlerde partimizin birlik ve beraberliği koruduğu, gerekli revizyonları yaptığı görülmektedir. Kriz beklenen dönemlerden partimiz güçlenerek çıkmıştır. Biz kurumsallaşma çalışmalarını tamamlamış güçlü bir partiyiz. Başbakanımızın Cumhurbaşkanı olmasının ardından partimiz aynı kararlılıkla, aynı disiplinle yolumuza devam ederiz. Hiçbir sorun yaşanmaz.
ŞAHSİ İKBAL ADINA SİYASET YAPMAM
Milletimize en iyi hizmet etme yolu siyasettir. Teşkilatın hangi kademesinde yer alırsanız alın, hangi görevi yapıyorsanız bu görevlerin hepsi birbirinden kıymetlidir. Mahalle temsilciliği, gençlik kolları üyeliği, yönetim kurullarında görev yapma işte bunların hepsi vatandaşımıza hizmet etmek için birer fırsattır. Biz bugüne kadar bu anlayışla hareket ettik. Bundan sonrada bu anlayışla yola devam edeceğiz. Benim şahsi ikbal adına bir siyaset yapmam söz konusu olamaz. İl başkanlığı olur bir başka görev olur, benim için bu çok önemli değil. Otururuz konuşuruz, istişare yaparız. Sonuç ne çıkarsa buna uyar ve çalışmalarımızı buna göre yaparız. Benim gündemimde şu an ilerde siyasi konumumun ne olacağı yer almıyor. Şu anda Cumhurbaşkanlığına kilitlenmiş durumdayız.