TÜPRAŞ, BASINDA YER ALAN HABERLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA YAPTI
TÜPRAŞ, Sapanca Gölü'nden sanayi amaçlı su çekilmesi hakkında basında yer alan haberlere ilişkin açıklama yaptı.
TÜPRAŞ'tan yapılan yazılı açıklamada, şirketin Sapanca Gölü'nden su kullanımına ilişkin yerel ve ulusal basında gerçeğe aykırı haberler yer aldığı belirtilerek, TÜPRAŞ'ın, Türkiye'nin akaryakıtla ulusal güvenliğine yönelik ürün ihtiyacını kesintisiz karşılamak üzere İzmit, İzmir, Kırıkkale ve Batman'da bulunan dört rafinerisiyle üretimini sürdürdüğü kaydedildi.
Ham petrolün akaryakıt ürünlerine dönüşümü için ısı ve basınç altında işlem görmesi sırasında su kullanıldığı ifade edilen açıklamada, aynı zamanda operasyonlar sırasında gelişmesi olası acil durumlarda rafineride emniyetli çalışma koşullarının sağlanabilmesi için de suya ihtiyaç duyulduğu bildirildi.
Açıklamada, rafineri üretim süreçlerinin tamamında doğal kaynakların korunmasına özen gösteren şirket politikası ve kurumsal sorumluluk anlayışıyla son 5 yılda 815 milyon lira çevre konulu yatırım yapıldığı dile getirilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Su tüketimini azaltan yatırımlarımızla 4 rafinerimizde su geri kazanım ve yeniden kullanım uygulamaları bulunmakta olup, toplam su tüketiminin yaklaşık yüzde 35'i geri kazanılarak yeniden kullanılmaktadır. TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinden önce 2005 yılında gölden çekilen su miktarı 12,7 milyon metreküpken bu miktar 2012 yılında yaklaşık 8,2 milyon metreküp olmuştur. TÜPRAŞ'ın Kocaeli'deki İzmit Rafinerisi'nin kurulu olduğu alan, 1959 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla 'Sapanca Gölü'nün kullanımı ve deniz ulaşımı dikkate alınarak' belirlenmiştir. Şirketimiz kuruluşundan bu yana mevzuat ve konu ile ilgili tahsisler, Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararları ve protokoller çerçevesinde Sapanca Gölü'nden su kullanmaktadır. Nitekim bu husus Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 18 Haziran 2013 tarihli yazısı ile de sabittir.
Konu yazı özetle 'Seka, Petkim, İpraş, TÜPREŞ gibi KİT'lerin su ihtiyacı 1950'li yıllarda Yüksek Planlama Kurulu tarafından planlanarak, Bakanlar Kurulu kararıyla, su ihtiyaçlarının Sapanca Gölü'nden karşılanması kararlaştırılmıştır. Su tahsisi Bakanlar Kurulunca doğrudan yapıldığından verilecek suyun miktarı projeye bağlı olarak DSİ Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmiştir' şeklindedir. Konuya ilişkin 1995 ve 1996 yıllarında Milli Emlak Müdürlüğünce Sapanca Gölü'nden alınan su nedeniyle hem İzmit Rafinerisi'nden hem de Petkim'den kullanım bedeli talep edilmiş, bedellerin iptali için açılan davalar iptalle sonuçlanarak kararlar şirketimiz lehine kesinleşmiştir."
"Sapanca Gölü'nün korunması için 2013'te 3,5 milyon lira"
TÜPRAŞ'ın 26 Ocak 2006'da özelleştirildiği, Özelleştirme Kanunu'nun 20-B maddesinde yer alan "kuruluşların özelleştirme programına alınmalarından önce mülkiyetinde ve/veya tasarrufunda bulunan her türlü hak ve mameleki ile borçları, özelleştirme programına alındıktan ve özelleştirildikten sonra da aynen devam eder" hükmü gereğince şirketin bu hakkının devam ettiği vurgulanan açıklamada, bu nedenle özelleştirme sonrasında TÜPRAŞ'ın özel hukuk tüzel kişisi haline gelmesinin, yapılan tahsis ve kullanım hakkı üzerinde olumsuz hiçbir etki yaratmadığı kaydedildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Gazete haberlerinde kullanılan 'herhangi bir su tahsisi bulunmadığı, gölden izinsiz su çekildiği, kaçak su kullanıldığı, su tahsisi bulunmadığı' ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır. 2013 yılında şirketimizin Sapanca Gölü'nden su kullanımı ile ilgili olarak Kocaeli Başsavcılığı nezdinde Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, TÜPRAŞ Genel Müdürü ile Maliye, Orman ve Su İşleri Bakanı aleyhinde suç duyurusunda bulunmuştur. Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının kararı ile olayda bir suç unsuru bulunmadığından bahisle, 'kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına' karar verilerek, konu karar bu haliyle lehimize kesinleşmiştir. Diğer taraftan kurumsal ve sosyal sorumluluk anlayışımız gereği, Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi ile yapılan protokol çerçevesinde 2008 yılından bu yana Sapanca Gölü havzasının korunması, suların kirlenmesinin önlenmesi, çevre koruma yatırımlarının finansmanı maksadıyla katkıda bulunulmakta olup 2013 yılında bu meblağ yaklaşık 3,5 milyon lira seviyesine ulaşmıştır. Haberlere konu edilen soruşturmaya ilişkin ise henüz şirketimize ulaşan bir tebligat bulunmamaktadır."