TÜRK İŞ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SEMİNERİ
TÜRK İŞ Genel Başkanı Atalay: "Taşeron işçilerin de kıdem tazminatı kapsamına alınması gerekiyor.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, taşeron işçilerin durumu konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile son kez görüşeceklerini belirterek, "Bununla ilgili iyileştirme olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" dedi.
Atalay, Sapanca'da düzenlenen TÜRK-İŞ İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri'nde yaptığı konuşmada, kıdem tazminatının son 1 aydır gündemde olduğunu ve bu konuda mücadele verdiklerini söyledi.
Türkiye'de kıdem tazminatı alamayanların sayısının, alanlardan daha çok olduğuna işaret eden Atalay, mevcut yapının devamını ve 30 gün üzerinden uygulamanın sürmesini istediklerini dile getirdi.
"Şu anda bin lira maaş alan arkadaşımıza, işveren ayda 83 lira kıdem tazminat hesabına para yatırıyor" diyen Atalay, "Yani 30 gün oluyor. Bu nedenle 30 günden bir saat geri gelecek hiçbir durumu kabul etmeyiz. bunun için gerekirse kavgamızı da yaparız. Bu konu, en büyük kırmızı çizgimizdir" ifadesini kullandı.
Atalay, Türkiye'de 950 bine yakın taşeron işçi bulunduğunu anlattı.
Taşeron işçilerin zor şartlar altında çalıştığını vurgulayan Atalay, "Çok yüksek sayılara ulaşan taşeron işçiler, 1984 yılından beri bu durumda. Bu hükümet döneminde, taşeron işçi sayısı tavan yaptı. Sosyal hak hiç yok, hasta olma şansları hiç yok. Dünyanın en gelişmemiş ülkelerinde bile böyle bir çalışma ortamı bulunmuyor" diye konuştu.
Atalay, taşeron işçiler konusunda acil bir iyileştirmeye ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, "Son 5 yıldır önemli bir çaba sarfediyoruz. Değişik öneriler hazırladık. Taşeron işçilerin de kıdem tazminatı kapsamına alınması gerekiyor. Sayın Bakanımızla dün görüştük ve taşeron işçiler konusunda önümüzdeki hafta son defa bir araya geleceğiz. Bununla ilgili iyileştirme olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" şeklinde konuştu.
"Sivil anayasa sözü verildi"
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz de Anayasa Platformu üzerinden bu çalışmalarda görüş bildirdik. Bu platformda içinde her kesimden insan var. Yeni anayasa için çok sayıda toplantılar yaptık. Sivil bir anayasa için çırpınıyoruz. TBMM'deki dört siyasi parti, bize yeni ve sivil bir anayasa için söz vermişti. Kitle örgütleri, sürekli çalıştı ama gelinen noktaya baktığınızda askerin yaptığı anayasa hala duruyor.
Bu, TBMM'nin millete verdiği bir söz var, bu sözü tutmak zorundalar. Sözünü yerine getirmeyeceklerse Türkiye'nin yüzde 75'ini oluşturan bu kitle örgütleri, bir araya gelerek bu partilere bir yaptırım yapmak durumundadır. Türkiye'de söz ver, yapma devri bitmeli artık. Verdiğin sözü tutacaksın, yoksa söz verme. Bu sözü, 4 siyasi partiye de sormalıyız. Bu ülkenin yeni bir anayasa ihtiyacı var ve çok büyük."