ARSLAN GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Saadet Partisi Sapanca İlçe Başkanı Yunus Arslan, yayımladığı yazılı bir açıklama ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Ülkemizin pandemi ve yol açtığı sorunlara, her geçen gün zorlaşan ekonomik koşullarda yakalandığını ifade eden Arslan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"AKP iktidarı 19. yılına girdi. İttifak ortağı MHP'nin de ondan önce 3,5 yıl koalisyonla iktidarda olduğunu düşünürsek yaklaşık 23 yıldır Cumhur İttifakı iktidarda demektir. Bunca yılın ardından ekonomi, terör, dış politika, eğitim, tarım gibi birçok konuda sorunları çözebilecek bir iktidar yoktur. Çözebilecek olsalardı bunca yıldır çözerlerdi. Çözemedikleri gibi kendilerinden başka herkesi suçlamak gibi bir tuhaflık yapıyorlar. Erbakan hocamızın başında olduğu 54. Hükümetten sonraki tüm yıllarda olduğu gibi yine açık bütçe yapıldı. Yine faiz bütçesi yapılıp faiz lobisiyle mücadele masalları anlatılıyor.
Bir yandan da pandemi koşulları giderek ağırlaşıyor. İktidarı salgını bitirememekle suçlamak mantıksızlık olur. Olağanüstü koşulları yaşatan salgın döneminde bazı eleştirileri yapmak uygun olmayabilir. Ancak rakamlar gizlenerek hastalıkla en iyi mücadeleyi biz yapıyoruz propagandası da hiç uygun değildir.
Maalesef ki salgın hastalığa zor ekonomik koşullarda yakalandık ve halka yeterli destek sağlanamadı. Yeterli sayıda grip aşısı temin edilemediği gibi korona aşısı konusunda da belirsizlik giderilememiştir.
Salgın sürecinde alınan tedbirler kapsamında, dünyadaki en büyük ve pahalı saraylarından birinde oturan, en pahalı makam araçlarına, uçaklarına binen Cumhurbaşkanımız en düşük emekli maaşının 1500 liraya çıkarılmasını bir müjde diye duyurmuştur. Malum olduğu üzere asgari ücretin açlık sınırının altında olması ayıbı bir türlü giderilmemiştir.
Yeni yılda beklenen artışın da rahatlatıcı olmayacağı maalesef ki çok açık. Salgın hastalık ve bu süreçte daha da ağırlaşan koşullarda birlik ve beraberlik içinde olmak çok önemlidir. Birlik ve beraberlik vurgusunu hemen herkes yapmaktadır. Ancak birlik ve beraberlik, tüm farklılıklarımıza rağmen aynı gemide olduğumuz bilinciyle bir arada olabilmektir. Siyasetin ikna ve davet yerine kavga, kendi dışındakileri düşman olarak görmek şeklinde yapılması partilere kolay oy sağlasa da ülkeye fayda getirmeyecektir.
Muhalefetin görevi eleştiri ve uyarılarıyla iktidarı yanlıştan vazgeçirmek, doğruya yöneltmek ve desteklemektir.
Mesela ülkemizin ezelden beri var olan dış düşmanlarının karşıtlığı iktidara değil Türkiye'yedir. Muhalefetin de iktidara karşı olması çok doğal hatta olması gereken bir durumdur.
Bu iktidara karşıtlıktır. Türkiye karşıtlığı gibi göstermek haksızlık olduğu gibi halkımızın beraberlik duygusuna zarar veren bir hastalıktır.
Saadet Partisi hatta tüm muhalefet, ülkede her şeyin mükemmel olduğunu, iktidarın her şeyi çok doğru yaptığını söylese hangi gerçek değişir ki.
Ülkemizin sorunları çok büyüktür. Ancak bu sorunlardan kurtulma azmimiz ve potansiyelimiz çok daha büyüktür.
Siyaset, taraftarlarını elde tutabilmek için farklı görüşte olanlardan nefret ettirme amacıyla yapılır hale gelse de halkımızın bu oyunları bozacağına dair inancımız tükenmeyecektir."