''SAPANCA'NIN ORMANLARINA BAKARKEN''
Sakarya Yeni Haber Gazetesi Genel Yayın Müdürü Sezai Matur, Sapanca'nın ormanlarındaki yapılaşma ve su fabrikalarını bugünkü köşe yazısına taşıdı.
Matur'un yazısı şöyle:
"Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın doğa harikalarından biri Sapanca Gölü.
Bu en değerli doğal içme suyu kaynağının cenneti andıran görünümü güneyindeki dev kestane, ıhlamur ve kayın ağaçlarından oluşan ormanlarıyla taçlanır.
Daha doğrusu taçlanırdı.
Artık o güzelim ormanların içinde beton yığınları yükseliyor.
2009 yılında Bakanlık tarafından imara açılan orman içindeki özel mülkler çok kısa sürede lüks site inşaatlarıyla doldu.
Artık o güzelim ormanları yemyeşil bir bütün halinde görmek mümkün değil.
Aralardaki kanserli hücre gibi görülen beton yığınları giderek büyüyor.
Oradaki betonlaşma ne yazık ki yasal!
Korkum o iki, döviz kurlarındaki yükseliş oradaki beton lekeleri daha da büyütecek.
Bu dolar artışı sonrası özellikle Arap işadamlarının yeniden bu bölgeye yöneldiği duyumlarını alıyoruz.
Orman içindeki araziler onlar için çok daha ucuza geliyor ve fırsatı kaçırmak istemiyorlar.
Belki 'iyi işte döviz geliyor' diye değerlendirenler olacaktır.
Ama kaybolan bir cennet.
Gölün güneyindeki bu yapılaşma tehdidi kuzeyde, imar yasağıyla yaşanmıyordu.
Ancak o bölgenin de imara açılması ve 24 Haziran seçimleri öncesi gelen imar affıyla hızlı bir yapılaşma getirdi.
Göle çok yakın bölgelerde bile çok büyük inşaatları üzülerek, çaresizlik içinde izliyoruz.
Bu gidişle Göl'ün her iki yanı yeşillikleriyle değil doğal bir cenneti değil, beton yığınlarıyla bir cehennemi andıracak.
Sapanca Gölü'nün havzasındaki bu yapılaşma sadece manzarayı bozmuyor.
Sakarya halkının tek içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü'nü tehdit ediyor.
Aslında Sapanca Gölünü tehdit eden sadece betonlaşma değil.
Bir de su fabrikaları belası var.
16 su fabrikası, Sapanca Gölünü besleyen dereler üzerinde kurulu.
Daha önceleri göle akan pınarlar şimdi o fabrikalara akıyor ve oralarda şişelenip sizlere ulaştırılıyor.
Birçoğu kiraladıklarının çok üstünde su çekiyor. Yaz aylarında su yetmediğinde artezyen suyunu arıtıp şişeleyen fabrikalar olduğu iddia ediliyor.
Geçmişte gürül gürül akarak Sapanca gölünü besleyen dereler artık neredeyse hiç akmıyor.
Sapanca Gölünü besleyen yer üstü ve yer altı kaynaklarını şişeleyip satan fabrikalar, Göl havzasındaki dev beton siteler, bizleri bir kötü sona yaklaştırıyor.
Gölümüzün su kalitesi giderek bozuluyor.
Kurak geçen birkaç yıl önce su miktarı iyice azalan göl için alarm verilmişti.
Allah'tan iki yıldır bölgemiz bol yağış aldığı için tehlike biraz geçiştirilmiş oldu.
Kısaca söylemek gerekirse bir milyon insanın içme suyu kaynağı, cennetten bir parça Sapanca Gölü üzerindeki tehdit büyük ve bu tehdit mutlaka ciddi bir şekilde ele alınmalı."