GÜÇLÜ İLE SEÇİME DAİR ÇOK ÖZEL
Saadet Partisi'nin Sapancalı ve tek kadın Sakarya milletvekili adayı Ayşe Güçlü, Sapanca Gazetesi'nin sorularını yanıtladı.
MA: Adaylık süreci nasıl gelişti?
A.G: Teşkilatımızın en az 1 kadın aday konusundaki isteği neticesinde başvurumuzu yaptık. Sonrasında ise genel merkezimizde yapılan istişareler neticesinde adaylığımız gerçekleşti.
MA: Çalışmalarınız esnasında muhatap olduğunuz seçmenlerin tepkileri nasıl?
AG: Çok büyük oranda olumlu tepkiler alıyoruz. Özellikle gençler ve kadınların ilgisi daha yoğun.
MA: Saadet Partisi ve sizin Sapanca ve Sakarya için vaatleriniz veya projeleriniz var mı?
AG: Saadet Partisi'nin ülkemizin tamamı için en büyük vaadi yıllardır söylediğimiz gibi Yaşanabilir bir Türkiye yeniden büyük Türkiye yeni bir dünya. Bu söylediğimiz kuru bir slogan değildir. Milli Görüş iktidara geldiği dönemlerde bu amaca yönelik icraatlar yapmış tam manasıyla bağımsız bir Türkiye için çalışmıştır. Yapılan sosyal yardımların arttırılması, iki bayramda bin lira, üstüne 500 lira daha verilmesi şeklindeki vaatler güzel. Bunlar Saadet iktidarında da en iyi şekilde yapılacaktır. Ancak borca dayalı, sıcak para ile ayakta duran, üretim gücümüzü arttırmayan ekonomi modeli değişmedikçe millete, ''Sana bin lira, üstüne 500 daha, kim ne verirse iki katını vereceğim'' tarzı vaatler yarayı tedavi etmek yerine üzerine renk renk yara bandı yapıştırmaya benzer. Şehrimize gelecek olursak Sakarya'nın ilçeleri içinde çok özel bir yere sahip olan Sapancamızın birçok imkan ve hizmet konusunda eksik kaldığını, daha iyi yerlerde olması gerektiğini düşünüyorum. Hak ettiğimizi alamıyoruz.
MA: Siyasette kadının yeri ve ağırlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
AG: Ülkemizde milletvekili listelerinde yer alan kadın, genç, sanatçı veya sporcu kökenli adaylar sadece vitrinde yer alması uygun görüldüğü için aday gösteriliyor. Meclise seçilen kadın milletvekillerimiz, siyasete bir nezaket ve zarafet katmıyorsa, kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlar azalmıyorsa, sporcu kökenli vekillerimiz ülkemizdeki gençlerin daha iyi imkanlarla spor yapmasına ve kabiliyetli olanların bize olimpiyatlarda dereceler getirmesine imkan sağlamıyorsa, sanatçı kökenli olan vekillerimiz sanat ve sanatçının önünü açamıyorsa, bu insanların orada yer alması pek bir mana ifade etmez. Siyasette kadın kotası ve sayılarının artması güzel ancak az önce söylediğim gibi bunların içinin doldurulması gerekiyor.
MA: Saadet Partisi'nin millet ittifakı içerisinde yer alması hakkında ne düşünüyorsunuz?
A.G: Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin hangi konularda anlaştıkları ittifak protokolünde belirtilmiştir. Ayrıca Millet İttifakı içerisindeki partilerin ayrı ayrı cumhurbaşkanı adayı da vardır. Bu ittifak özellikle kuvvetler ayrılığı ilkesinin yeniden temin edilebilmesi için olabildiğince yüksek sayıda milletvekili çıkarmak amacıyla kurulmuştur. Mecliste daha çok vekil çıkarma konusunda da Saadet Partisi'nin büyük bir avantajı vardır. 'Saadet'e oy veririm ama baraja takılır' diyen herkesi bu seçimde oy vermeye davet ediyorum. Bu seçimde baraj sorunu yok.
MA: İttifak içerisinde Saadet, CHP ve İYİ Parti var. Özellikle partinizin CHP ile yaptığı ittifaka yöneltilen eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz?
A.G: Milli Görüş, kendi haricindeki fikir ve partileri uzaylı veya düşman gibi görmez. CHP bizim 1974'deki hükümet ortağımızdır. Yine Sayın Erdoğan'ın siyasi yasağı CHP'nin desteğiyle kaldırılmıştır. Az önce ifade ettiğim gibi bizim CHP ve İYİ Parti ile hangi konularda anlaştığımız bir protokolle ilan edilmiştir. Diğer bazı konularda farklılıklarımız tabi ki vardır. Kavga eden, bağıran, kutuplaştıran bir siyaset yerine konuşan, uzlaşan, meselelerin özünü gören, çare üreten bir siyaset hakim olmalıdır.
Ayrıca keşke Saadet Partisi'nin CHP ile yaptığı seçim işbirliğine gösterilen tepkinin onda biri ABD ile ''stratejik müttefik'' olmaya da gösterilseydi.
MS: Babanız Adnan Güçlü'nün adaylığınız sürecinde etkisi ve yardımı hakkında neler söylersiniz?
AG: Şükürler olsun ki Milli Görüşcü bir aileye mensubum. Milli Görüş ikliminde yer aldık bu mücadeleye çok erken yaşlardan beri şahitlik ettik ve zamanı geldiğinde içinde olduk. Bu süreçte en büyük destekçim de her zaman babam oldu.
MA: Son olarak neler söylemek istersiniz?
AG: Seçmenimizin kararı Saadet, AKP, CHP, İYİ Parti, MHP..., ne olursa olsun ülkemiz için iyi şeyler olsun diye oy vereceğine inanıyorum.
16 yıldır AKP'ye oy veren kardeşlerimiz, saman ithal etmek için, Sırp eti ithal etmek için, ülkenin kritik tesislerini yabancılara satmak için oy vermedi ki. Mütedeyyin seçmenlerimiz AKP'ye faizci ekonomik düzen hakim olsun diye faize bulaşmayan kimse kalmasın diye, en büyük kumar organizatörü devlet olsun diye, uyuşturucu, alkol tüketimi artsın diye oy vermedi ki. Seçmenimizin iyi niyetine güveniyoruz. Bir kez, bir an değil iyice düşünerek oy vereceğine inanıyoruz. Herkesten ricam, Türkiye'yi partinizden ve liderinizden daha çok sevin. Özetle, ülkeye Saadet ve Bilge Başkan Temel Karamollaoğlu lazım. O sebeple bizde ''DEĞİŞTİR'' diyoruz.